Cuma, Mayıs 10, 2013

Alex Ferguson'un var mı?


Yurt Gazetesinde Dilek Neşe Açıker’in Ferguson'un son dersi tabii anlamak isteyene başlıklı makalesi futbol kulüplerinde istikrar ve başarı arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor. Makalenin çıkış noktası, yazarının da belirttiği üzere The Ecomonist’te yayınlanan son 20 yılın en başarılı takımlarının 20 yılda “kullandıkları” teknik direktör sayılarını karşılaştırılması. Ortaya çıkan tablo aşağıdaki gibi.


Grafiğin sağında yer alan rakamlar alınan toplam kupa sayısı değil. Takımın katıldığı tüm turnuvalarda aldığı kupa sayısının toplam alınabilecek kupa sayısına oranı. Bunu Türkiye'ye uyarlarsak Lig Şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Süper Kupa, ve Avrupa kupalarından biri olmak üzere bir takımın bir sezonda alabileceği toplam 4 kupa var. 5 sezonda 20 kupa eder. Eğer 5 sezonda 1 kupa alırsa bir takımın kupa başarı oranı 1/20 yani %5 oluyor. 

Bu grafiğe bakıldığında teknik direktör değiştirip değiştirmemenin kupa başarısına doğrudan bir etkisi olup olmadığına karar vermek güç. Bayern Münih 15 teknik direktörle %31’lik bir başarı oranı yakalamışken Chelsea 16 teknik direktörle %16’lık bir başarı yakalamış. 

İş sadece teknik direktör istikrarı olsaydı Bayern Münih ve Chelsea’nin ve hatta Juventus ve Milan’ın aşağı yukarı aynı oranda başarılı olmasını beklerdik.  Örneğin Liverpool son 20 yılda Bayern Münih’in yarısı kadar  teknik direktörle çalışmışken kupa başarı oranı yerlerde sürünüyor.

İngiltere için ve hatta Avrupa için Manchester United – Alex Ferguson işbirliği aslında bir istisna gibi gözüküyor.

Kulüplerin bu başarı oranını elde etmek için ne kadar para harcandığını da bu grafiğin yanına eklersek iş biraz daha çığırından çıkıyor. Aşağıda Avrupa’nın en başarılı 20 kulubü ile ligimizin üç büyüğü ve Trabzonspor’un kupa başarı oranı ve transfer dengesi açısından bir karşılaştırması var.

Bu grafikte
  • Yeşil baklava dilimleri yüzde olarak kupa başarı oranını
  • Kırmızı daireler Avrupa kulupleri için son 20 yılda kulüpte çalışan teknik direktör sayılarını
  • Mavi çubuklar yıllık transfer dengesini
  • Sarı çubuklar ise %1’lik bir kupa başarı oranı için kulüplerin transfer dengesini ne kadar bozduklarını
gösteriyor.

Transfer dengesi bir kulubün transfer giderlerinden transfer gelirlerinin çıkartılması ile bulunuyor. Bu rakam yüksekse kulüp sattığından çok alıyor demek oluyor. Artık banka kredisi mi olur, forma satışı mı olur, borsa da yatırımcı tokatlama mı olur bir şekilde bunun finanse edilmesi gerek.

Türk kulupleri için 2002 öncesi transfer dengesi verisine ulaşmak mümkün olamadığından 2002-2013 yılları değerlendirmeye alındı. Buna bağlı olarak toplam çalışılan teknik direktör sayısı için de aynı aralık gözönüne alındı.

Bu tuhaf grafiğe nasıl bakmak gerek?


Yeşil baklavalar kulüp başarısını temsil ediyor o nedenle  grafiğin tepesine yakın olsa güzel olur. Taraftar sevinir, caddede tur atar, gider forma alır falan.

Mavi çubuklar yıllık ortalama transfer dengesini gösteriyor. O yüzden mavi çubuklar kısa olsa iyi olur. Gençlerbirliği ve Kayseri için bu analizi yapsak onların mavi çubukları aşağıya doğru giderdi muhtemelen. Bu ticaret erbabları oyuncu üretip sattıklarından ya da ucuza alıp pahalıya sattıklarından muhtemelen kardadır.

Sarı çubuklar kulübün %1’lik kupa başarısı için transfer dengesini ne kadar bozduğunu gösteriyor. Yani mavi çubuğu yeşil baklavaya bölerseniz sarı çubuk oluyor. Neticede bir kulübün başarı için ne kadar borçlandığın gösteiyor, ne kadar az olursa o kadar iyidir. Yine Gençlerbirliği veya Kayseri için sarı çubuk ne olur merak konusu. 

Grafikte soldan sağa doğru doğru gidildikçe transfer dengesi ortalaması artmakta. Yani Arsenal en tutumlu Manchester City en müsrif kulüp. Manchester City’nin sarı çubuğu aslında 190 milyon Euro gibi deli bir rakam civarında. Grafiği ona göre ayarlarsak diğer kulüplerin değerleri grafikte anlamsız küçük gözükeceğinden  Liverpool’un kupa başarısı/transfer dengesş oranına göre ayarladım grafiği.

Şimdi grafiği yorumlarsak Manchester City %1’lik başarı için dengesini(!) 190 milyon Euro bozarken Arsenal sadece 2.3 milyon Euro borca girmiş. Arsenal ortalama olarak Manchester City’nin 1/20’si kadar para borca girip Manchester City’den yaklaşık 4 kat daha başarılı olmuş.  Arsenal aynı zamanda Manchester United’dan sonra en az teknik direktör çalıştıran takım...Bize “Arsen Wenger hoca değil!” demek düşer

Borcun başarıya dönüşme yüzdesi açısından Manchester City acınacak halde.

Chelsea ve Real Madrid benzer durumda. Bolca borçlanmışlar ancak Manchester United ve Bayern’in yarısı kadar başarılı olmuşlar.

Milan ve Juventus ise Real Madrid ve Chelsea kadar başarılı olmak için onlardan az borca girmiş.

Barcelona İtalyanlar kadar borçlanıp nerdeyse Manchester United ve Bayern Munih kadar başarılı.

Bayern Munih ve Manchester United yakın seviyede borçlanıp benzer başarıya ulaşmışlar.

Bizimkilere gelirsek; Transfer harcamaları konusundaki verileri Transfermarkt sitesinden aldım. Bizim kulüpler için 2002-2013 yılları arasını gözönüne aldım. Bizim kulüplerin transfer verilerinin birbirlerine göre  aynı yanlışlıkta(!) olduğunu varsayarsak;
  • En çarpıcı sonuç tüm kulüplerimizin transfer dengesindeki bozukluk Arsenal’den fazla.
  • Fenerbahçe’nin transfer dengesi ortalaması (mavi çubuk) Manchester United ve Bayern Münih ile karşılaştırılabilir seviyede.
  • Diğer kulüpleriniz(!) de fena borçlanmıyorlar.

Bizim kulüpler başarı oranı olarak Arsenal, Liverpool,Manchester City, Milan ve Juventus’tan iyi gözüküyor. Ancak alınan kupaları da belli bir ağırlıkla hesaba katarsak bu tablo değişecektir. Premier League şampiyonluğu ile Süper Lig şampiyonluğunu aynı şekilde değerlendirmek doğru olmaz.

Son grafik teknik direktör başına kupa başarı oranını onu gösteriyor. Bu grafikte de Manchester - Alex Ferguson birlikteliği istisna gibi gözüküyor. Grafikte Manchester United için 2,5 gibi gözüken kupa başarısı teknik direktör oranı aslen 31. Kalan takımların verilerinin gösterimini imkansız kılacağı için grafiği 2,5 oranı ile sınırlandırdım.


Bu grafikte de Barcelona, Bayern ve Mancheste United diğerlerine göre öne çıkıyor. Neticede istikrarlı kulüpler. Ancak Arsenal de 2,17’lik oranla hiç fena durmuyor. Manchester City ve Liverpool yine rezil durumda!

Bizim kulüplere gelirsek;
  • Fenerbahçe az teknik direktör değiştiren bir takım, teknik direktör başına 2,19 kupa kazanmış son 10 senede.
  • Beşiktaş teknik direktör başına 1,15 kupa kazanmış son 10 senede.
  • Galatasaray için bu rakam 1,59.
  • Üç büyüklerin esas iyileştirmeleri gereken istatistik toplam başarıyı arttırmak olmalı ya da aynı başarıyı daha az borçlanarak elde etmek. Transfer gelir gider farkları Avrupalı abileriyle karşılaştırılabilir seviyede.
  • Trabzon son 10 yılda pek kupa kazanamadığı için oranı çok düşük. Trabzon teknik direktör değiştirmek yerine zihniyet değiştirerek bu oranı yükseltebilir.

Sonuç....
Valla bilmiyorum!

Sanki Alex Ferguson etkisi Manchester City ve Chelsea’nin bir araba para harcamasına neden olmuş gibi gözüküyor. Arsenal aynı yolu izlemeden en azından Liverpool ve Manchester City’nin önüne geçmiş.

Manchester’ı bir kenara alsak bile teknik direktörde ısrar etmenin bir zararı gözükmüyor. Ancak teknik direktörde sebat etmek tek başına yeterli olmuyor Liverpool örneğinde oldupu gibi.

Sonuç olarak galiba aynı yere çıkan birden fazla yol var. Kimisi pahalı, kimisi ucuz ancak en vermili yol doğru yapılanmadan geçiyor. Hem teknik direktöre imkan sağlamak gerek hem de teknik direktörün o imkanları etkin kullanması gerek. O yüzden Alex Ferguson – Manchester United bir istisna gibi gözüküyor. İstisnayı bulamayan veya sistem kuramayan ise otobandan giderim deyip ya Manchester City gibi kaza yapıyor ya da Chelse/Real Madrid gibi bazen radara yakalanmadan bazen hız cezası ödeyerek yolunu buluyor.

Bizimkiler Mercedes alacak kadar borca girip “Abi ikiden gidelim” diyen apaçi taksiciye para kaptırıyorlar sanki.

Her kulubün Alex Ferguson bulması zor olduğu kadar her Alex Ferguson'un da Manchester bulması zor bence. İkisi bir araya geldi mi zaten ezber bozuyor!