Çarşamba, Aralık 22, 2010

Efsane

Efsanenin bir başka tanığı gazeteci Onur Belge şöyle anlatıyor Lefter'i

"Lefter Ağabey futboldaki bütün görevlerini bitirdikten sonra arkadaşlarıyla Büyükada'da nostalji maçları yapmaya başladı. O İstanbul'dan dönerken, biz çocuklar denize atlar, ayakkabılarını taşımak için yarışırdık. Beni takıma alması da böyle olmuştu. Bir gün yine maç yapıyoruz, 6-2 öndeyiz. Lefter Ağabey vapura yetişmek için maç yarım bıraktı. O takımdan çıktığı anda bir gol yedik ardından bir gol daha. Maç bittiğinde skor 7-6'ydı. Çünkü Lefter Ağabey bizi kurtarmak için geri dönmüş, vapuru kaçırmıştı. Alt tarafı kendi aramızda yaptığımız bir maçtı ancak onu bile kaybetmek istemezdi. Arkasında gözü varmış gibi oynardı, rakip ne yapacağını anlayamazdı. Onu izleyenlerin şimdiki futbolcuları beğenmelerini istemek hata."

“Hayatın merkezinde ben varım” demeyen iki adam. Belki bugün onlardan daha iyi oynayan, daha çok gol atan kupa kaldıranlar var. Futbolcularin sahadaki “sakil” duruşunun sebebi saha içinde değil sadece. Dışarıda eklediğin kadar efsanesin aynı zamanda.

Çoğu formanın üzerinde bir isim ancak. O formanın ismi olmak başka bir şey, Lefter bir şey, Metin bir şey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder