
Alex’li mi
Alex’siz mi? İşte bütün denyoluk bu...
Mesele
Alex değil yeğen mesele senin meseleyi
Alex zannetmen, mesele sensin.
Daha önce yazdım,
Zico’ya sordular “Takım yavaş oynuyor, hızlanmak lazım” dediler.
Zico “Bizim takımımız hızlı oynayamaz” dedi. Ancak
Aragones’ten sonra anladılar takımın hızlı oynayamayacağını.
“
Fenerbahçe deplasmanda yok”,”Baskı kuramıyor, eziliyor” dediler. Hadi hakkını verelim kimisi galibiyete rağmen “Acaba, yani hani mahsuru yoksa,
Alex’i bazen değiştirsen mi?” dedi. Kalanı ancak yenilgide ortaya çıkıp “
Alex fitbolcu mu? Çıkacak gerekirse o da çıkacak” dedi.(Bunlardan birisi
Leo Franco’nun
Selçuk’tan yediği gol için “Uçulur mu bu topa? Şöyle gelişine vuracaksın sağ ayağınla” demişti)
“
B planı yok
Fener’in”. Eyvallah! Hadi
B planı yapalım ama önce
A planı neden bozuk ona bakalım di mi canım benim? Sezon öncesine gidelim ve bakalım neymiş durum:
1. 4-4-1-1 benzeri bir şey oynuyoruz. Arkadaki “1”
Alex. İç sahada genelde kapanan rakipler veya derbi maçlarında arada sırada çıkan rakipler var:) Top büyük oranda rakip sahada,
Alex’in etrafında. Bolca korner, serbest vuruş kullanıyoruz. Derbilerde motivasyon üst seviyede rakibi yiyor takım. Anadolu takımlarının bir sıkımlık canı var genelde onu da alıyoruz. Bu A planı oluyor. İçerde çok yüksek oranda tutuyor.
2. A planı deplasmanda yemiyor. Çünkü topu rakip sahada kalamıyor. Neden?
- Topu hızla ileri taşıyamıyoruz. Çabuk taşımaya çalışıyoruz! İkisi aynı şey değil! Çabuk yalap şalap bir şeydir. Çabuk; çabuk çorba, sosyete mantısı gibi bir şeydir. Hızlı; mangalda ağır ateşte pişen Türk kahvesidir, çabuk ise Nescafe. Topu önce hızlı ileri taşıycaksın di mi? Kimler taşır topu: Gökhan, Emre. O mutlu günlerimizde bu işi yapan başka kimler vardı? Sayalım “Tuncay, Appiah, Luciano,Ümit ve Aurelio ya da Hikmet Karaman’ın söyleyişiyle ‘Oyleylo’...”
- Peki diyelim kaderin cilvesi top ileri gitti, kim alır oynar o topla? Semih, Alex, Emre, Gökhan. Geri kalanlar ancak etrafında 3-4 Fener’li varsa oynar yoksa o top rakibe gider bir şekilde. Yine o mutlu günlerimizde topu ileri taşıyanlar topla beraber ilerde oldukları için haliyle cümleten rakip sahada oluyorduk. Üstüne de Van Hooijdonk'lu ekmek kadayıfı.
3. N’apalım?- Hızlı adamlar alalım, top oynamayı bilen cinsinden olsun.
- Topu daha çok ilerde tutalım. Bazı maçlarda Alex yerine baskı yapabilecek ikinci bir adam koyalım.
- “Yeni A” planı diyelim, buna isteyen hala B planı diyebilir.
4. Yeni A planının getirdikleri
- Alex’siz döneme geçiş yapalım Alex gitmeden
- Deplasman problemini çözelim
- Daha futbola benzer bir oyun oynayalım
- 1-2 oyuncudan bağımsız sürdürülebilir bir oyun karakteri yerleştirelim
5. Yeni A planının götürdükleri- Koşmayı ve hızlı olmayı beceremeyen oyuncu
- Alex’in sırtından geçinme hürriyeti
- İlk fırsatta başlayacak Alex kesilir mi yüzsüzlüğü
- Ligin ilk yarısında beklenmedik derecede iyi ve kötü oyunlar, sürpriz puan kayıpları
- İkinci yarıya kadar sabredilmezse Aykut Kocaman
Özetle yeğen
Alex müthiş bir oyuncudur. Beş yıl önceki videolarında en az 3-4 kilo zayıftır ve seneye gidicidir. Yerine
Alex bulmaya çalışmak
Hagi’den sonra elde mum 10 numara arayan
GS yöneticisi olmaktır. Bir
Fener’linin isteyebileceği en son şey
GS’li olmaktı. Senin
Alex olurdu olmazdı geyiklerin denyoluktur.
Alex bu sene olsa seneye olmaz çünkü. O zaman hellalleş
Alex’le yavaş yavaş bu iş yoluna girsin.
Bir de yeğen “
Kocaman kriz”, “
Kocaman hata”, “
Kocaman göğüsler” tarzı başlıklar sıktı artık.
İki de yeğen yllarca
B planı de konuş dur sonra
B planı hazırlığı yapan adama niye
A planını değiştir demek ayıp? Değiştiremezse salla istediğin kadar.
Son olarak bir yerde
Timur’un fillerine bağlanacaktı bu konu ama ucu kaçtı beceremedim. Buyurun
buradan okuyun.