Salı, Şubat 09, 2010

Diyarbakırspor'un başarısının nüfusa etkisi

"Barcelona'nın Şampiyonlar Ligi başarılarının Katalan nüfusunun artmasına neden olduğu bildirildi". Kaynak: Casper Sevimli Hayalet Ajansı.

Sert bir maçtı. Özellikle Fener'in iki kanadı Topuz ve Özer için. İçeri girip Diyarbakır duvarına toslamaya doyamadılar. Ceza sahasının önünde bir şeyler olabilecek pozisyonları da "Al kardeşim sen vur", "Rica ederim beyefendiciğim siz şut çekiniz" şeklinde eveleyip gevelediler.

Kanat oyuncusunun dramı!... Kanat oyuncusu içeri kat eder. Şut atar, kafaya çıkar. Beke yer açar. Bek bindirir. Kanattan gideriz. Öyle demişti herkes. Bu uğurda kafan dümdüz oldu duvara vurmaktan yine de yaranamadın.

Benzeri bir oyun olan Fener maçı sonrası Rijkaard Arda-Kewell değişikliğini "We wanted to play wide (Geniş alanda oynamak istedik)" şeklinde açıklamıştı. Arda sürekli Baroni, Topuz, Lugano, Emre ve daha niceleri duvarından sekip durmuştu. Oysa Kewel Baroni'yi görmemişti bile maç içinde. Olgunluk bu olsa gerek.

Fener için sevindirici olan mücadele isteği. Üzücü olan bu isteği nakite çevirecek akıl eksikliği veya olgunluğu. Zico "Tekrar ederek gelişir oyuncu. Bazı şeyleri otomatik hale getirene kadar tekrar etmeli" demişti bir kez. Zico'nun son dönemi ile ilk Daum döneminin sonlarında Fener hücumları basketboldaki set hücumlarına benzerdi. Rakibin kalan mecali iki taç çizgisi arasında koşturularak heba edilirdi. Bir arkadaşın deyimiyle mahallenin dayısı sıkıştırmış köşeye çocuğu "Vuriym mi ha? Vuriym mi?" diyor. Sonunda gol gelir dertler biterdi.

Topuz, Özer ve diğerleri bu ortak akla erişirlerse işler daha kolay olacaktır. Tabii Daum'un bunu istediği varsayımıyla...
Guiza'nın yerine Vederson oyuna girseydi daha mı iyi olurdu? Bilmem... İlerde onu da görürüz. Guiza gol atsaydı risk aldık kazandık olurdu. Sahada sakil durdu gerçekten ama şimdi risk aldık berabere kaldık desek ayıp mı olur?
Hakemin peşini bırakmak da yerinde bir karar olur. Hem hakemle hem topla oynamak Hagi gibi ustaların becerebileceği bir iş. Diğer toyların oyununu bozar. Belki hakeme de bir faydası olur üstelik.

Diyarbakır'ın standard Anadolu takımından farkı bu sert ve hareketli oyunu 60. dakikadan sonra bile sürdürebilmesiydi. Emre sola geçtikten sonra daha fazla futbol oynar gibi gözükseler de "alışmadık kıçta don durmazmış", bir ömür sağ elle ye, son 20 dakika sol el bir işe yaramıyor.

Ziya Doğan'ın has adamı Ayman -neredeyse çalıştırdığı her takıma getirdi- 83. dakikada fena vurdu. Ancak 89. dakikada Andre topu itelemese içeri Türkiye nüfusuna bir kişi daha eklenebilirdi: Ayman Abdelaziz Doğan

"Ziya Doğan Ayman'ı nüfusuna al"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder